Machiavelli, Machiavellist’miydi?
Mezar taşına “hiç bir övgü bu adın büyüklüğüne erişemez” yazılan Machiavelli,
son çağın politik bilimini kurmuş ve bu bilime pratik mantığı sokmak suretiyle
de felsefi bir özgünlük kazandırmıştır.
Machiavelli, hemen her devirde değişik dünya görüşüne sahip kişilerce göklere
çıkarılan veya yerin dibine batırılan ama asla ilgisiz kalınamayan “diri” bir düşünürdür.
Prens, işte böyle bir düşünürün, siyaset konusunda hangi ülkeden
veya hangi düşünceden olursa olsun herkes için geçerli sayılacak kuramların
işlendiği bir yapıttır.
J.J.Rousseau’ya göre bu kitap bir “yergi” dir. “Krallara ders verilme bahanesyle,
halka nasıl yönetildiklerini öğreten” bu cumhuriyetçinin amacı, “halkı zulmün
boyunduruğundan kurtarmak için, onları kurnazca uyandırmaya çalışmaktır.”
Bacon ise “Machiavelli’nin amacı devleti yönetenlerin yapmayı adet edindikleri
şeyleri göstermektir. Onlara ne yapmaları gerektiğini öğretmek değildir” der.
Prens “iktidara gelmenin, iktidarda tutunmanın ve iktidarı kullanmanın” yani
siyasetin yöntemlerinin sanatsal ifadesidir.