Emma Rouault sıkıcı bir kasaba doktoru olan Charles Bovary ile evlendiğinde, seçkin ve tutkulu bir hayat sürme hayalleri suya düşer. Duygusal romanlara sığınan Emma'nın düşleri günlerin bıkkınlığı içinde tuz buz olur. Anne olmak da ona bir yük gibi gelir; dine sığınmaksa anlık bir rahatlama sağlar. Şehvetin peşinden giderek yaşadığı bir dizi gönül macerası hep hayal kırıklığıyla son bulur. Sonunda kalbi kırılmış ve köşeye sıkışmış olan Emma kızı ve kocası için trajik sonuçları olacak bir karar alır. 1857 yılında yayımlanan Madam Bovary kendi hayatlarındaki hayal kırıklıklarını anlatabildiği için burjuva sınıfının kadınları tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştır.