Umudun tomurcuklarını topluyorum, kaynatıp içeceğim…
Karanlıkta Çok Güzelim oyuncu-yazar Nilüfer Açıkalın'ın ilk romanı. Bugüne kadar dokuz öykü kitabı yayımlanan Açıkalın, büyülü bir atmosferde geçen romanında sinema sektörünün sahne arkasına ışık tutarken önce yalnızlık, sonra aşkla sınanan bir kadın kahramanla tanıştırıyor okurunu. Kendisini ezkaza film piyasasının içinde bulan Solmaz'ın hikâyesi bu. Yaşamın derinliğinde boğulurken aylaklığına sığınan, inzivasını kuşanıp akışa soyunan bir kadının hikâyesi. Ve çıktığı yolculukta hiç ummadığı bir karşılaşma bekliyor onu…
"Harika, harika. Daha ruhsuz Solmaz, daha ruhsuz bak. Evet, ruhsuz bir orospu gibi bak şimdi. Elini uzat. Harika. Şimdi elini geri çek. Gözünü mü kırptı? Kırptı mı?"
"Hayır hocam."
"Tamam harika. Objektif değiştirin. Bu sahne karanlıkta çok güzel olacak, seyirciyi soluksuz bırakacak karanlıkta bu sahne. Solmaz, karanlıkta çok güzel olacaksın. Birazdan ağlamanı isteyeceğim senden. Hazırla kendini. Işığı yaklaştırın ve kısın. Başla. Yüze yaklaş Aslan, evet, harika, göze gir Aslan. Reflektör verin, alttan verin, hemen, hemen, hemen. Evet. Gözyaşı geliyor, geliyor, geldi. Stoooop. Yakaladın mı Aslan?"
"Evet hocam!"
"Harika. İşte budur. Baykuşun uçuşlarını yakaladın mı, kızın etrafında uçuşlarını?"
"Evet hocam."
"Harika, harika!"