Edebiyatın en korkunç hikâyelerinden biri olarak kabul edilen Bram Stoker’ın Drakula’sı, yüzyılı aşkın bir zamandır bizi ürkütmeyi başarıyor.
Çünkü onun vampirinin inandırıcılığı hepimizin içine, sürekli yeşeren bir şüphe tohumu ekti.
Genç hukuk müşaviri Jonathan Harker’ın iş için
Transilvanyalı Kont Drakula’nın şatosuna
gitmesiyle başlayan; âşık sevgililerden, vampir avcılarına; gemilerden tımarhanelere ilerleyen “ölümsüz” bir başyapıt.
“Nosferatu balarısı gibi sokunca ölmez. Daha da güçlenir, güçlendikçe erki daha çok kötülüğe yeter. Aramızda dolaşan bu vampir tek başına yirmi adama bedeldir; bir ölümlüden çok daha kurnazdır, çağlar boyunca kurnazlığı artmıştır; kökenlerine dair bilgiler, ölülerin istiharesinden kendisinin hâlâ nemalandığına ve tüm ölülere hükmedebildiğine işaret ediyor; gaddardır, hatta gaddardan da öte,
kaşarlanmış şeytandır, kalpsizdir; belli sınırlar dahilinde dilediği zaman, dilediği yerde
cisimleşebilir, her şekle bürünebilir; yakın çevresinde doğa unsurlarını idare edebilir; fırtına, sis, şimşek yaratabilir; en zararlı yaratıklara hükmedebilir: sıçan, baykuş, yarasa, güve, tilki, hatta kurda; cüssesinden daha iri veya daha ufak görünebilir; bazen buhar olup kayıplara karışabilir. Öyleyse onu yok edecek darbeyi nasıl indireceğiz?”
Ürün hakkında yorumlar
Tümünü görüntüle (2)Yorumlar, ürünümüzü veya hizmetimizi satın alan kayıtlı müşterilerden gelir.
Hükümler ve Koşullar'a uygun olarak toplanır, doğrulanır ve yayınlanır.