İnsan, bir halt yediği zaman, damın üzerine çıkıp bağırmamalıdır!
Kar yalnız çatıları örtmez, değil mi? Toprağı da örter. Bu örtü bazen bir metreyi geçer.
İşte, yeryüzü böyle feci bir biçimde iken, bir bahçenin orta yerinde, mini mini serçecik titreyip duruyordu. Bir haftadır bir şey yememişti.
Zavallı serçenin son yediği şey, bahçeden geçen bir çocuğun elinden düşürdüğü pasta parçasıydı. Artık işte ölecekti. Azrail çevresinde dolaşıyordu.
Serçe o denli aç, o denli bilaçtı ki... Açlıktan mini mini kanatlarını dizlerine vuruyor:
“Ölüyorum, ölüyorum!” diye ötmek istiyordu. Ama ötemedi. Çünkü sesi çıkmadı.
Minik serçecik açlıktan ölmek, soğuktan donmak üzere idi.